Blog

Ramazanda ağız sağlığı

Ramazan boyunca ağız sağlığımıza ne kadar özen gösteriyoruz?

Ağız ve diş bakımına Ramazan ayında her zamankinden daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini belirten Medical Park Bahçelievler Hastanesi Diş Hekimi Özlem Acar, oruç tutanlar için ağız ve diş sağlığını nasıl koruyacakları konusunda bilgi verdi:

Ramazan ayı boyunca ağız ve diş temizliğine özen göstermeyi de unutmamalısınız! İftardan ve sahurdan sonra mutlaka dişlerinizi ve dilinizi fırçalayın, diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin. Gün içinde de tuzlu suyla gargara yapabilir, dilerseniz ağız spreyi kullanabilirsiniz.

Eskimiş köprü ve protezleriniz, çürümüş dişleriniz varsa, oruç tutarken rahatsız edici bir ağız kokusuyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Sağlıklı ve sorunsuz bir Ramazan geçirmek istiyorsanız, oruç tutmaya başlamadan önce diş doktorunuzu ziyaret etmenizde fayda var.

Oruçluyken ağız kokusu neden oluşur?

Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Ağız içinde var olan eskimiş köprü ve protezler, zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara neden olabilir. Eğer ağız kokusu bunlardan kaynaklanıyorsa, Ramazan’dan önce diş hekiminizi ziyaret etmeniz gereklidir. Ancak şunu da eklemek gerekir ki, ağız kokusu, yalnızca dental kaynaklı olmayabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları veya mide rahatsızlıkları sonucunda da ağız kokusu meydana gelebilir. Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar, özellikle geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız. 

Dikkat Edilmezse Çürükler Artar

Ramazanda çürük oluşumu artar mı? 

Genellikle sahurdan sonra hemen yatıldığı için ağız içinde temizlenmeyen plaklar sebebiyle daha çok bakteri üreyebilir. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri de ağız kokusu ile birlikte artabilir. Yemeklerden sonraki 20-30 dakika oldukça önemlidir. Bu süre içerisinde bakteriler dişlerde çürüme yapmaya başladığından, sahurda mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Oruçlu olduğumuz gün içinde yeme-içme fonksiyonlarımız azaldığından, tükürük bezlerinin ürettiği salgı ve tükürüğün yıkama kapasitesi azalır. Bu da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırlar. Ramazan ayında diğer aylara oranla tatlı çeşitleri daha çok tüketildiği, akşam saatlerinde daha çok atıştırıldığı, kahve, çay gibi içecekler daha çok tüketildiği için bakterilerin artması ve dolayısıyla çürüklerin oluşması hızlanmaktadır. Ayrıca çok sıcak ve soğuk yemeklerin hızlı bir şekilde yenmesi, dişlere ve diş etlerine zarar vereceği için bu noktaya da dikkat edilmelidir. 

İftar ve sahurdaki beslenme biçimi de ağız sağlığını etkiler mi?

Özellikle iftarda ve sahurda yenilen yemeklerden sonra ağızdaki asit-baz dengesi tamamen bozulur, asit oranı artar. Dolayısıyla, bakteri çoğalması için uygun ortam olur. Yemek yenildikten sonra hemen yatıldığı için ağız içi harareti artar, daha çok bakteri üreyebilir. Oruç tutulmayan zamanlarda ara öğünler sayesinde ağız ortamının asit oranı düşebilmektedir. Fakat oruçlu iken ara öğün şansı olmadığı için ağız ortamının asit oranı artabilir. Bunun için de gün içerisinde ağız su ile çalkalanabilir. 

Gün İçinde Ağzınızı Çalkalayın

Oruç tutarken dişler fırçalanabilir mi? 

Yemekten sonraki 20-30 dakika içinde bakteriler dişte çürüme yapmaya başladığından sahurda mutlaka dişler fırçalanmalı. Ancak unutulması halinde gün içerisinde de fırçalanabilir. Oruçluyken diş fırçalamanın aslında hiçbir mahsuru olmadığı, din adamları tarafından da defalarca tekrarlanmıştır. Günümüzde yaygın olduğu şekliyle ağız ve diş temizliğinin diş fırçası ve diş macunu kullanılarak yapılması da oruca zarar vermez, üstelik aksatılmaması gereken yerinde bir davranış da olur. Ağız ve diş temizliğini gündüz yapmamayı tercih edenler, bunu mutlaka sahurdan sonra yapmış olmalıdır. Macunun kaçması sonucu orucunun bozulacağından endişe edenler, dişini süpürge görevi üstlenecek macunsuz fırçayla temizleyebilir. Yine de dişinizi fırçaladığınızda içiniz rahat etmeyecekse, gün içinde ağzınızı birkaç defa su ile çalkalayabilirsiniz.

Ramazanda ağız bakımı nasıl yapılmalı? 

Ramazanda ağız ve diş temizliğine dikkat edilmezse, diş çürükleri artar. Bu sebeptendir ki, iftardan ve sahurdan sonra dişlerin daha özenle fırçalanması gerekir. Bir ay boyunca dil altı ve diş eti bölgelerinin iyice temizlenmesini, antiseptik gargaraların kullanılmasını özellikle öneriyoruz. Ayrıca diş ipi kullanılmasını ve dilin de fırçalanması önerilir. En basiti, tuzlu suyla gargara yapmaktır, daha etkili olan antibakteriyel gargara ya da ağız spreyi gibi ürünler de kullanılabilir. Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Bu açıdan iftardan sonra özellikle sigara içenler mutlaka ağız bakımı yapmalıdır.

Kaynak http://www.medicalpark.tv/Bilgi_Detay.aspx?SaglikID=4

Ramazanda tok tutan yiyecekler, yazın daha rahat nasıl oruç tutarız?

Mübarek Ramazan ayı geldi ve evlerde tatlı telaşlar başladı. Sahur, iftar derken bir koşuşturmacadır gidiyor hanelerimizde.  Ancak Ramazanın yazın en sıcak günlerine denk gelmesi oruç tutan insanlarımızıda iyiden iyiye zorluyor. Peki yazın bu uzun günlerinde daha rahat nasıl oruç tutarız?

Ramazan ayı boyunca öğün sayısının ikiye düşmesi, sağlıklı ve dengeli beslenmeyi çok daha önemli hale getiriyor. 

Çünkü bu ayda, öğün zamanlarında, yemek miktarlarında ve tercih edilen besinlerin çeşitlerinde önemli değişiklikler meydana geliyor. Öğün sayısının azalmasına bağlı olarak vücudun ihtiyacı olan enerji, protein, vitamin, mineraller ve en önemlisi kalsiyum ihtiyacı azalmıyor. 

Memorial Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden Dyt. Yeşim Çelik, Oruç tutarken sahurda ve iftarda tok tutan besinlerin tüketilmesi gerektiğini belirterek, bu besinleri sıraladı.

ESMER PİRİNÇ VE KEPEKLİ MAKARNA YİYİN
İftar ve sahur sofralarını, 11 ay boyunca tüketilen besinlerin yerine, hem gün boyu tok tutacak hem de sağlıklı beslenmeyi sağlayacak yiyeceklerle hazırlamak gerekiyor. Tokluğu uzun süre sürdürecek olan besin grupları; sindirimi ve emilimi uzun süren gıdalardır. “Kompleks karbonhidratlar” adı verilen sebze, meyve, kurubaklagiller, tahıllar, esmer (kepek, çavdar, tam buğday unundan yapılmış) ekmek, esmer pirinç, kepekli makarna gibi besinlerdir.

MEYVE SUYU YERİNE MEYVENİN KENDİSİNİ TÜKETİN
Açlığın kaynağı kan şekerinin düşmesi ise meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketmek gibi beslenmemizde çeşitli değişiklikler yapmalıyız. Bu besinler kan şekerimizin gün boyu dengede kalmasını sağlayarak açlık hissinin oluşmasını engelleyecektir.

Ayrıca, iftar ve sahurda içilen bir bardak süt, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, kalsiyum, fosfor, magnezyum, potasyum ve B vitaminleri nedeniyle Ramazan’da sağlıklı beslenmenin temelini oluşturuyor.

Sıvı besinler mideyi çabuk terk ettiğinden kişiler çok daha çabuk açlık hissediyor. Bu yüzden çorba, ayran gibi besinler tek başlarına değil; protein içeriği yüksek ve posalı gıdalarla beraber tercih edilmelidir.

SALATA TATLI İSTEĞİNİ AZALTIR

Ramazanda gün boyunca aç kalınacağı için yavaş sindirilen, mide bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen lifli ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri, sebzeler, kurubaklagiller, salata gibi gıdaları iftarda tercih etmek, iftar sonrası yaşanabilecek rahatsızlıkları ve aşırı tatlı isteğini engeller.

ORUÇ TUTARKEN GÜNDE 2 BARDAK SÜT İÇİN
İftar yemeğine başlarken doyurucu ve sindirimi kolay çorba ile başlamak ve arada sadece salata tüketerek zaman geçirmeye çalışmak faydalıdır. İftardan 30 dakika sonra tüketilen ana öğünde etli veya etsiz, az yağlı sebze yemeği ile az miktarda pilav, makarna veya börek yenebilir. Bunun yanında yoğurt, ayran veya süt tüketimi ihmal edilmemeli; süt ürünleri tüketiminin günde 2 su bardağının altına düşmemesine özen gösterilmelidir. Yani pide yenilecek ise makarna ya da pilavı sınırlamak veya hiç yememek gerekir.

MEYVEYİ İFTARDAN 2 SAAT SONRA YİYİN
İftarda kan şekerini hızlı yükseltmeyecek besinleri önerilen zaman aralıklarında tüketmek iftar sonrasındaki oluşabilecek tatlı krizlerini ortadan kaldıracaktır. Bu şekilde fazladan alınabilecek kalori miktarı sınırlamış olacaktır. İftar yemeğinden 1.5-2 saat sonra meyve ara öğünü yapmak faydalı olacaktır.

Ramazanda daha rahat oruç tutmak için Solgar Psyllium Husks Fibre (Tokluk hissi verir) tableti tavsiye ederiz. İçeriğindeki lifler sayesinde gün boyunca tok kalmanızı sağlar.

Ayrıca Ramazan boyunca sizi çok daha zinde tutacak multivitamin tabletlerimizi Ramazan'a özel fiyat indirimleri ile buradan satın alabilirsiniz.

Kaynak:   www.ntvmsnbc.com/id/24993722

Su vücudumuzun %75'ini oluşturur ve sağlığımız için çok önemlidir. Sağlıklı bir vücuda ve güzel bir cilde sahip olmak için günde 8 - 10 bardak su içmeye ihtiyacımız var.

Peki içtiğimiz suyun ne kadar sağlıklı olduğuna ne kadar dikkat ediyoruz?

En iyi su hangisi isimli blog yazımız umarız size yardımcı olur.

Onlarca marka su var ama hangisi gerçekten sağlıklı su?

Ülkemizde onlarca çeşit farklı marka su marketlerde, bakkallarda, cafelerde ve restaurantlarda satılmaktadır. Evimizde içmek için satın aldığımız su markalarıda bunlara dahil. Kimimiz çeşmeden akan suyu, kimimiz daha sağlıklı diye kapalı su içmekteyiz. Ancak bu içtiğimiz suların birçoğu sağlığımız açısından pek de olumlu olduğu söylenemez.

 - Çeşme suları belediyelerce kapımıza kadar getirilen, işlenmiş ve dezenfekte edilmiş sulardır. Ancak temizlenmesi için kullanılan klor çeşidinden bir tanesi maalesef uzun vadede kansere neden olmaktadır*.

- Distile edilmiş sular içindeki tüm minerallerden arındırılmış sulardır. İçeriğinde hiçbir mineral bulunmaz.

- Ozmoslama yöntemi ile temizlenmiş sular, içeriğindeki büyük partiküllerin ve kirlerin arındırıldığı (mineraller dahil) sulardır. Bu tür sular genelde asidiktir.

- İyonize edilmiş sular ise yine bu yöntemle minerallerin sudan kaybolmasına neden olur.

Yukarıda bahsettiğimiz suların hiçbirinde sağlığımız açısından çok önemli mineraller bulunmaz. Mineral eksikliği migren, yüksek tansiyon, insülin direnci, kabızlık ve kap ritmi düzensizliklerine neden olabilir.

Şişedeki tehlike!

Şişelenmiş sularda aslında sandığımız kadar masum değil ve bu konuya çok dikkat etmeliyiz.

- Bazı plastik şişelerdeki tehlikeli toksinler kolayca suyunuza karışabilir.

- Birçok şişelenmiş su aslında çeşme suyunun temizlenip belirli minerallerin eklenmesi ile hazırlanmıştır.

Eğer plastik şişede su kullanıyorsanız, mutlaka şişenin geri dönüşümlü plastikten yapıldığına dikkat edin.

Mineral açısından zengin ve PH'ı 7'nin üzeri kaynak suları sağlığımız açısından en faydalı sulardır.

Sağlıklı su satın alırken en çok dikkat etmemiz gerekenler gerekli minerallerin şişenin üzerinde yazıyor olması ve PH değerinin yüksek olmasıdır.

Asidik değerde olan vücudumuzu nötr duruma getirmek için mutlaka PH 7'nin üzeri suları tercih edelim. 7,5 - 8 arası en iyi değerlerdir.

Unutmayın PH değeri ve mineral açısından yüksek doğal kaynak suyu hem cildimizi ışıl ışıl yapacak hem sağlığımıza büyük yararlar sağlayacaktır.

 * CNN.com, 17 Jun 1997. http://www.cnn.com/HEALTH/9706/17/nfm/nfm.water/

Yepyeni Penye Mood 2015 - 2016 Sonbahar Kış Modelleri sizlerle.

Penye Mood Pijama, 2016 Penye Mood Pijama, Online Penye Mood Pijama.

Sonbahar geldi kapımıza dayandı. Penye Mood 2015 - 2016 Sonbahar Kış Modelleri sizlerle. Havalar yavaş yavaş serinlemeye başladı ve yazlıklar dolaplara kaldırılmaya ve kışlıklar çıkartılmaya başlandı.

Ve hala aklınız yazın giydiğiniz pijamalarda, geceliklerde ve tayt takımlarda. Hiç üzülmeyin Penye Mood 2015/16 Sonbahar Kış sezon ürünleri size iyiki havalar soğudu dedirtecek cinsten. Rengarenk ürünler en kaliteli materyaller ile üretilerek sizlerin beğenisine sunuluyor. Penye Mood gecelikleri, Penye Mood pijama takımları, Penye Mood tayt takımları o kadar güzel modeller olarak karşımıza çıkıyor ki.

Emin olun sizde bu modeller karşınında hayır diyemeyeceksiniz. Ayrıca Mark-ha.com'a özel fiyatlar ve taksit imkanları ile bu ürünlere sahip olmak çok daha kolay. Hem Penye Mood ürünlerine indirimle sahip olacak, hem taksit yapma imkanına sahip olacak hemde her yaptığınız alışverişten ödül puan kazanarak sonraki alışverişlerinizi bedavaya yapma şansına sahip olacaksınız.

Tesettür eşofman nedir, tesettür eşofman modelleri, online tesettür eşofman satın alma, 2017 tesettür eşofman.

Tesettürlü bayanların ihtiyacına yönelik bir sektör olarak ortaya çıkan tesettür eşofmanlar 2000'li yılların sonlarına doğru ilk defa tüketicisi ile buluştu. Aslında böyle bir sektörün oluşmasına ön ayak olan bunu üreten firmalar değil, bu tür ürün kullanmak isteyen, çalışma hayatına atılmış, artık ev ve ülke ekonomisinde söz sahibi olan, dışarıda daha fazla zaman geçiren ve aynı zamanda tesettürlü bir hayatı benimsemiş bayanlardır.

Kendi parasını kazanan, kazandığı parayı harcayarak ekonomik dengeyi güçlendiren, araba kullanan, eskiye göre daha fazla sosyalleşen, dışarıda daha fazla görmeye başladığımız muhafazakar kesim artık sosyal hayatın tam ortasındalar. Bazıları, bu kadar tesettürlü bayanın birden ortaya çıkmasını politik bir sonuca bağlamaya çalışsada aslında durum bu değil. Ekonominin tam göbeğinde olan muhafazakar bayanlar, anneleri gibi evlerinde oturmak yerine kendi kazandıkları parayı dışarıda harcıyorlar. Bunun sonucu olarak onları eskiye göre heryerde görüyoruz. Araba kullanırken, cafe'lerde, sinema salonlarında, konserlerde, üniversitelerde, parklarda, kütüphanelerde, restaurantlarda, sergilerde, müzelerde, adliye koridorlarında, hastanelerde, büyük firmaların ofislerinde tesettürlü bir bayan ile karşılaşmak artık gayet olağan bir durum. İslami kesimin de eskiye göre daha liberal bir çizgiye yerleşmesi ile (ya da bayanların bu haklarını zorla da olsa almaları ile) muhafazakar bayanlar artık hayatın heryerindeler. Hayatın heryerinde mevcudiyetlerini gösteren tesettürlü bayanlar kendileri için yetersiz üretim yapan muhafazakar firmalarıda daha fazla çeşit model ve renk üretmeye zorladılar. Bunun sonucunda sokak tesettür modası, modern çizgilerdeki tesettür modası, tesettür mayo, tesettür eşofman gibi önceleri akıllardan bile geçmeyen bir sektörü büyük firmalara hayata geçirttiler.

Tesettür eşofman da buradan doğan bir modadır. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında yürüyüş yapmak isteyen tesettürlü bayanlar çok ciddi bir açığın farkına vardılar. İşte tesettür eşofmanın ilk hayata geçtiği bu zaman dilimi 2008 li yılların son çeyreğidir. İlk başta çok da başarılı olmayan modellerin üretilmesi ile başlayan tesettür eşofman modası zamanla öyle bir talep aldı ki üreticiler modellerinin sayısını, kalitesini ve çeşitliliğini arttırmak zorunda kaldılar. Her geçen sene katlanarak büyüyen pazar profesyonel çizimcilerinde devreye girmesi ile birlikte daha eğlenceli bir hal aldı. Ve rekabet her geçen gün devam ediyor.

Muhteşem çizgiler, özgün, zarif ve kullanımları çok rahat. Sadece spor yaparken kullanılma zorunuluğu olmayan bu modeller dilerseniz ailecek gidilecek bir hafta sonu pikniğinde ya da gezmesinde sizi çok şık gösterecek şekilde tasarlanmış durumda.

Bazı modeller tulum şeklinde üretilmiş ve aile içi ya da arkadaş toplantılarında size eşlik edecek harika bir modeldir.

Dilerseniz sahilde arkadaşınızla yapacağınız güzel bir yürüyüşte de size eşlik edecek iyi bir arkadaştır tesettür eşofmanlar.

Birbirinden güzel farklı stil ve renk seçeneklerindeki tesettür eşofman modellerimize göz atmak istermisiniz? Hem de kredi kartınıza 9 taksit fırsatı ile. Alışveriş için lütfen buraya tıklayınız. Şimdiden mutlu alışverişler. :)

Sütyenler çamaşır makinesinde nasıl yıkanır?

Sütyen modelleri kolayca deforme olabilmeleri sebebiyle çamaşır makinesinde yıkanmaları önerilmez, elde yıkanmaları tavsiye edilir.

Ancak günümüzde sütyenlerinizi deforme olmadan yıkayabilmeniz için sütyen yıkama topları üretilmiştir. Sütyen yıkamak için özellikle tasarlanan bu yıkama topları sayesinde sütyenlerinizi çamaşır makinesinde kolaylıkla yıkayabilirsiniz.

Unutulmaması gereken bir nokta ise, sütyeni yıkama topları ile birlikte hafif ve kısa programlarda yıkayın ve ayrıca sütyeninizi yıkarken sütyen üzerinde bulunan yıkama talimatnamesini mutlaka okuyun.

Peki bu yıkama toplarını nasıl kullanabiliriz?

Öncelikle sütyeni sütyen yıkama topunun etrafına sıkıca dolayınız. Doladıktan sonra büyük kafesin içerisine dikkatlice yerleştirin. Sütyen yıkama topları bu işlem için özel olarak üretildiğinden bu aparatları rahatlıkla diğer çamaşırlarınızda da kullanabilirsiniz. Aparatlar herhangi bir renk vermezler. Sütyen yıkama aparatlarının file şeklinde olanı da mevcuttur. Bu şekilde çamaşır makinesine yerleştirdiğiniz sütyeniniz hiçbir şekilde deforme olmaz.

Bilinçsiz satın alınan sütyen modelleri kötü bir estetik görünümün yanı sıra sırt ağrısı ve bel ağrısı gibi çeşitli sağlık sorunlarına sebep olabilir. Özellikle büyük göğüslü bayanlar sütyen seçerken minimizer denilen toparlayıcı sütyenleri tercih etmeleri tavsiye edilir.

Ayrıca kalın askılı sütyenler göğüs ağırlığını iki omuza eşit olarak dağıtacağından büyük göğüslü bayanlar tarafından tercih etmeleri tavsiye edilir.

Unutulmaması gereken önemli bir husus, eğer kullandığınız sütyenin bedeni küçük ya da büyük ise bedeninize uygun olmayan sütyen sırt ve bel ağrılarına sebep olur.

Büyük bedendeki sütyen göğüsleri taşıyamaz ve sırt ve bel ağrısına neden olur. Aynı şekilde küçük bedendeki sütyende göğüslere gereğinden fazla baskı yapar ve göğüsleri dengeli bir şekilde taşımaz, bunun sonucu olarakta sırt ve bel ağrılarına sebep olabilir.

Ayrıca yanlış askı kullanımı da aynı ağrılara sebep olabilir. Askılarınızın ayarını mutlaka doğru yapmalısınız. Kopçe ayarınızda doğru yapılmalıdır. Kopçeyi size uygun olan kısma takmalı ve bu ayar ne çok sıkı ne de çok bol olmalıdır.

Sütyen üzerindeki sayılar ne anlama gelir?

Sütyen modelleri üzerindeki sayılar ve harfler sütyeninizin ölçü değerini gösterir. A – B – C ve D diye devam eden harfsel değerler sütyen kap ölçünüzü, 75 – 80 – 85 – 90 diye devam eden rakamsal değerler ise sütyen beden ölçünüzü gösterir.

Doğru sütyen satın alabilmeniz için mutlaka kendi değerlerinize karşılık gelen ölçüde sütyen satın almanız gerekir. Göğüs kafesi çevresi dar olan bayanlar genellikle 70 – 75 -80 bedende sütyen kullanırlar.

Göğüs kafesi çevresi daha geniş olan bayanlar ise 85 ve üzeri bedende sütyen kullanırlar.

Meme büyüklüğü ise en küçüğü A beden olmak üzere B – C – D – DD diye meme büyüklüğü arttıkça değişiklik gösteririr.

Özellikle internet üzerinden sütyen satın almak isteyen bayanlar, mutlaka size uygun olan bedeni bir mezura yardımı ile bulun ve  sütyen ölçü tablolarından bu sonucu karşılaştırın.

Yanlış ölçüde sütyen giymek

Yanlış ölçüde sütyen giymenin zararları nelerdir?

Yanlış sütyen modelleri giymenin bir çok sağlık sorununa sebep olduğu bilinen bir gerçektir. Yanlış sütyen kullanma sonucunda göğüs sarkması, sırt ve bel ağrıları, göğüslerde deforme ve göğüslerde kist oluşumu gibi çeşitli sağlık sorunlarına davetiye çıkarabilirsiniz.

Pamuk ve ketenden üretilmiş sütyenler sentetik sütyenlere göre daha sağlıklı oldukları bilinen bir gerçektir. Özellikle yaz aylarında pamuk ve ketenden üretilmiş sütyenler teri kolaylıkla absorbe edebildiklerinden tercih sebebi olmalıdır.

Göğüslerinizde herhangi bir sorun oluşmaması için doğru materyalde ve doğru ölçüde sütyen kullanmanız tavsiye edilir.

Mark-ha.com

Göğüs ölçüsü zaman içerisinde değişir mi?

Göğüs ölçüsü ilerleyen yaşa, kilo alıp vermelere ve

(Göğüs ölçüsü zaman içerisinde değişir mi) gebelik durumuna göre zaman içerisinde değişiklikler gösterebilir.

Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında göğüsler anormal derecede büyüdüğünden bu periyoda çok sık olarak göğüs ölçünüzü kontrol etmeniz gerekmektedir.

Gençlik döneminde 75 – 80 beden kullanan bayanlar zaman içerisinde 85 – 90 bedene ulaşabilirler.

Eğer kilo aldığınızı ya da verdiğinizi düşünüyorsanız, mutlaka bir mezura yardımı ile yeni ölçünüzü hesaplayınız. Normal şartlar altında her 6 ayda bir sütyen ölçünüzü kontrol etmelisiniz.

Evinizin rahat ortamında bir mezura ile bu işlemi kolaylıkla gerçekleştirebilirsiniz.